Her şeye rağmen umut dolmak ve savaşı aklımızdan uzaklaştırmak ve barışı ve kardeşliği benliğimizde hissetmek için “Erkek savaşları canlı hayat yok etmeden önce: Dünya global bir köy olsa, sınırlar kalksa, savaşların tarihin tozlu sayfalarına karış” başlıklı dosya konusunu içeren Gaia Dergi’nin 4’üncü sayısı raflardaki yerini aldı! Gaia Dergi’de bu ay konu başlıkları: Kucaklanmadan ne huş ne kuş duyulur: Savaşın unutulan kaybedenler Gezegenin tüm sakinlerinin her anını huzur ile yaşadığı diyarlar hayallerimizde, barut kokusundan ciğerlerimiz yanmış, barışı diliyoruz. Türkiye’de henüz değil, ama bir “hak”: Şiddetsizlik için vicdani ret Sistemin kendine ürettiği “tehlikeli, öteki,düşman, mücadele edilmesi gereken” kişilerden olmamak için bir ihtimal daha var. O da ölmek değil! Güvenlik mi, özgürlük mü derseniz; tabii ki özgürlük! Vicdani Ret Derneği ile şiddetsizlik ve vicdani reddi konuştuk. Rengârenk filmlerin merkezinde yazılan kitapların yönetmeni: Wes Anderson Geçtiğimiz sene içerisinde The Grand Budapest Hotel filmi ile adından sıkça söz ettiren ve bu film ile ödül yağmuruna tutulan Wes Anderson, ortaya tam bir şaheser çıkarma amacı ile sürdürüyor kariyerini. Yerel yönetimlerle iklim ve açlık mücadelesi vermek: Kent Bahçeleri Yerelleşiyoruz… Küreselleşmenin getirdiği yıkımın farkına varan kesim, yerelleşmenin ve aynı zamanda sürdürülebilir bir toplumun parçası olmanın yollarını arıyor. Bu arayışlardan biri de kent bahçeleri. Kötülük dolu savaşlarla yeşillenmiş sanat Bayraklar, silahlar, kıskançlıklar, ego, açgözlülük… Birileri sorumlu, birileri mağdur. Savaşların doğurduğu sonuçlar her zaman, herkesi üzmüştür Toplumsal kökenlerimizdeki güç sistemi ve mitolojideki yansımaları Bilinen tarih sahneleri hangi döneme işaret ederse etsin, içinde her zaman bir savaş hikâyesi ya da efsanesi bulunur. İnsan, gücünü ve varlığını şanlı kahramanlıklardan, erkek erkeğe dövüşlerden ve otoriter tutumlardan elde eder. Sabahattin Ali: Kanatları kırılmış ama aklı bir özgür bir güvercin Gerçeküstü hikâyelerin; gerçeklerin en acısı ölümlerle dolup taştığı, bir elimizde kırılan hayallerimizin keskin parçaları, diğer elimizde bizi ürküten kan kokusuna rağmen umudumuza dayanarak güzel düşlediğimiz ülkemiz: Türkiye Pazara gidip bir tavuk al(ma)sak? – Vegan ve vejetaryen çocuklar “Pazara gidelim, bir tavuk alalım, hapur hupur yiyeliiiim! Pazara gidelim, bir kedi alalım, hapur hupur yeMİyeliiim!” Ama bu çocuklar bunların hiçbirini yapmıyor.