Etiyopya'da yerel ortağımız olan Tracon Coffee, kahveler için sunabileceği katma değeri artırmanın ve Etiyopya'da sayıları giderek artan özel işleme istasyonları arasında öne çıkmanın bir yolu olarak, 2015'ten beri Yirgacheffe'deki birçok yıkama istasyonu ile beraber anaerobik fermantasyonu deniyor. Daha fazla üretici ve yıkama istasyonu özel kahve işleme alanına girdikçe, benzersiz işleme yöntemleri, artan sayıda satıcı arasında öne çıkmanın en önemli yolu haline geliyor. Bu yeni işleme yöntemlerinden birisi de gün geçtikçe popülerleşen anaerobik fermantasyon metodu. Anaerobik fermantasyon hava geçirimsiz kapalı kaplarda gerçekleşiyor. Sıkıca kapatılan maserasyon tankları, fermantasyonu besleyen mikro organizmaların kaptaki tüm oksijeni hızla tükettiğini garanti altına alıyor. Bu noktada anaerobik (oksijensiz) hale gelen ortam, tipik olarak oksijen soluyan mikro organizmaların hayatta kalmasını engelleyerek karbondioksit (oksijen soluyan mikro organizmaların tipik yan ürünü) soluyabilen mikroorganizmaların baskın hale gelmesine sebep oluyor. Fermantasyon sürecinde yer alan mikro organizmaların son derece çeşitli olduğundan kahvelerde çok çeşitli aromalar üretme potansiyeline sahip. Aerobik (oksijen soluyan) mikro organizmaların, anaerobik olanlardan farklı tat ve aroma sonuçları üretiyor, bu nedenle tecrübeli ellerde oksijensiz fermantasyon tekniği çok farklı tatlar üretme potansiyeline sahip bir uygulama. Tıpkı şarap, bira veya peynir üretiminde olduğu gibi, farklı mikrobiyal oluşumlar çok farklı lezzetlerin doğmasına imkan tanıyor.